Tüm Zamanların En İyi Bilimkurgu Filmleri

Bilim kurgu denildiğinde akla gelen önemli yapımlardan biri olan Geleceğe Dönüş, Steven Spielberg'in yarattığı ikonik bir fantastik komedi filmidir. Film, genç Marty McFly'ın çılgın bilim insanı Dr. Emmett Brown ile tanışmasının ardından yaşadığı sıra dışı maceraları merkezine alıyor. Plütonyumla çalışan bir zaman makinesi aracılığıyla 1950'li yıllara giden Marty, planlarının beklediği gibi gitmemesi sonucunda gelecekte anne ve babasının tanışmasını engellemiş olur. Şimdi Marty’nin en büyük hedefi, kendi varlığını sürdürebilmek için anne ve babasının yollarının yeniden kesişmesini sağlamak olacaktır.

1982 yapımı Bıçak Sırtı, bilim kurgu sinemasında önemli bir yere sahip olan bir film olarak öne çıkıyor. Hikaye, androidlerin insan toplumu arasına sızarak yarattığı kaosu sona erdirmeye çalışan Rick Deckard’ın maceralarını merkezine alıyor. Uzayda bir madende çalışan bu androidler, esaretlerinden kurtulmayı başararak dünyaya gelir ve insanları tehdit etmeye başlarlar. Rick Deckard, 21. yüzyılın bir dedektifi olarak, bu tehlikeli kaçak ve katil androidleri yakalamakla görevlendirilir. Ancak androidlerin insan kılığına girmesi, Deckard’ın görevini giderek daha da karmaşık hale getirecektir. Film, Deckard’ın androidleri avlama sürecinde yaşadığı zorlukları ve içsel çatışmalarını derinlemesine ele alıyor. İnsan gibi görünen bu androidler, Deckard’ın işini zorlaştırırken, aynı zamanda onun insanlık ve yapaylık arasındaki sınırları sorgulamasına neden olur. Bu durum, izleyicilere hem aksiyon dolu bir hikaye sunarken hem de felsefi bir derinlik kazandırıyor. Bıçak Sırtı, sadece bir bilim kurgu filmi olmanın ötesine geçerek, insan doğasının ve varoluşun anlamını sorgulayan bir yapım haline geliyor.

Bir grup 40 kişi, Dünya'dan ayrılarak yeni yaşam alanları bulmak amacıyla uzay yolculuğuna çıkmıştı. Ancak, yolculukları sırasında karşılaştıkları bir meteor yağmuru sonucunda, uzay gemileri yakınlardaki bir gezegene zorunlu iniş yapmak zorunda kaldı. Gemide kalan 12 kişi, hayatta kalabilmek için su ve yiyecek arayışına çıktıkları sırada, bir güneş tutulmasıyla karşılaştılar. Fakat bu durum, onları bekleyen tehlikelerin sadece başlangıcıydı. Gezegenin yerli yaratıkları, ekibin peşine düşerek onları avlamaya başladı. Bu korkutucu durum karşısında, hayatta kalmanın tek umudu, Riddick adında gece görüş yeteneğine sahip bir suçlu oldu. Riddick, karanlıkta görme yeteneği sayesinde, ekibin tehlikelerle dolu bu yeni dünyada hayatta kalmasına yardımcı olabilecek tek kişi olarak öne çıktı.

Yıl 2029’a geldiğimizde, dünya büyük bir yıkım içinde ve Skynet adındaki yapay zeka sistemi, insan ırkını yok ettikten sonra hayatta kalan Direnişçiler ile amansız bir savaş yürütmektedir. Direnişçiler, zaferin eşiğine yaklaşırken, Skynet, liderleri John Connor’un annesi Sarah Connor’u ortadan kaldırmak amacıyla bir savaşçı Terminatör’ü zaman yolculuğu ile geçmişe göndermeye karar verir. Bu durum, Direnişçiler’in hem kendi zamanlarında mücadele etmelerini hem de geçmişe giderek Sarah Connor’un hayatını kurtarmalarını gerektiren bir durum ortaya çıkarır. Direnişçiler, Skynet’in tehditlerine karşı koymak için var güçleriyle savaşırken, geçmişe yapılan bu müdahale, zamanın akışını değiştirme potansiyeli taşımaktadır. Sarah Connor’un hayatta kalması, Direnişçiler’in gelecekteki zaferi için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, geçmişe giden Direnişçiler, hem kendi varlıklarını korumak hem de insanlığın geleceğini güvence altına almak için büyük bir çaba sarf etmek zorundadır.

Bilim insanları, uzaylı bir yaratığı yeniden incelemek amacıyla yaptıkları araştırmalar sonucunda Ripley’i hayata döndürmeyi başardılar. Ekip, Ripley’in vücudunda bulunan yaratığın büyük bir kısmını çıkarmayı başarsa da, yaratık bazı kalıntılarını Ripley’de bırakmayı başardı. Uzay gemisinin derinliklerinde, dünyadan oldukça uzakta, yaratık kendini yeniden gösterir. Bu durum, Ripley’in bir grup uyumsuzla birlikte hareket etmesini zorunlu kılar ve dünyayı ele geçirmeye çalışan yaratıklara karşı bir kez daha savaşmak zorunda kalacaktır.

Joel Barish, bir gün nedenini bilmeden yanlış bir trene biner. Bu trende tanıştığı Clementine adındaki genç kadınla beklenmedik bir ilişkiye adım atar. Başlangıçta, hayatlarının en mutlu anlarını paylaşan çift, zamanla Clementine’in hafızasını silme kararı almasıyla birlikte ilişkilerinin sarsılmaya başladığını hisseder. Bu durum, Joel’in de intikam almak amacıyla aynı işlemi yaptırmaya karar vermesine yol açar. Ancak, sevdiği kadının anılarından silinmeye başladığını gören Joel, kısa süre içinde büyük bir hata yaptığını anlamaya başlar.

Gündüzleri bir teknoloji firmasında çalışan Thomas Anderson, geceleri “Neo” adıyla bilinen bir programı araştırmaya koyulmaktadır. Bir gün, takım elbiseli adamların peşine düştüğü sırada Trinity ve Morpheus ile karşılaşır. Bu tanışma, Neo'ya yaşadığı dünyanın gerçekte bir simülasyon olduğunu ve çevresindeki her şeyin yanılsama olduğunu öğretir. Morpheus’un liderliğindeki, bu sanal dünyadaki kötü niyetli varlıklarla mücadele eden ekibe katılan Neo, kendi kimliğini keşfetmeye başlar. Bu süreçte, yeni yetenekler kazanarak kendisini tanıma yolculuğuna çıkar.

"Prometheus", 21. yüzyılın sonlarına doğru, arkeolog çift Elizabeth Shaw ve Charlie Holloway’ın antik bir kültüre ait kalıntılar arasında keşfettikleri bir yıldız haritasının etrafında dönen olayları anlatıyor. Weyland isimli bir şirketin CEO'su olan Peter Weyland, bu haritanın LV-223 adlı bir gezegeni işaret ettiğini öğrendikten sonra, "Prometheus" adını verdiği bir keşif ekibini uzaya göndermeye karar verir. Ekip, evrenin en karanlık köşelerinden birine doğru yola çıkar ve burada insanlık için büyük bir tehdit oluşturan bir durumla karşılaşır. Bu tehlikeyi bertaraf edebilmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalacaklardır.

Christopher Nolan'ın yarattığı ve kısa sürede büyük bir hayran kitlesi edinen "Yıldızlararası", dünyanın sonuna yaklaşan bir dönemde geçmektedir. Dünya üzerindeki tüm kaynakların tükenmesiyle birlikte, bilim insanları insanlığın hayatta kalabileceği uzak bir gezegen keşfederler. Bu keşif uçuşunun kaptanı olarak ise bir çiftçi olan Cooper seçilir. Ancak, gittikleri gezegende her şey planlandığı gibi gitmeyecek ve Cooper, dünyaya döndüğünde beklemediği bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaktır.