Son yıllarda, Hollywood'un etkisi kadar belirgin olmasa da, birçok Japon filmi sinema dünyasında kendine önemli bir yer edinmeye başlamıştır. Geleneksel Japon aksiyon filmlerinin yanı sıra, farklı türlerdeki yapımlar da dikkat çekiyor ve zaman zaman oldukça ilginç hikayeler sunabiliyor.
Japon sineması, zengin çeşitliliğiyle izleyicilere farklı deneyimler yaşatıyor. Her ne kadar bazı filmler alışılmış kalıpların dışına çıkmasa da, yenilikçi yaklaşımlar ve yaratıcı senaryolarla dolu birçok yapım, sinema severlerin ilgisini çekmeyi başarıyor.
Uzun yıllardır sinema dünyasında varlık gösteren Japon filmleri, son dönemlerde dikkat çekici bir yükseliş sergileyerek izleyicilere kaliteli anlar sunmaktadır. Bazen bir polisiye, bazen bir aksiyon, bazen de bilim kurgu türünde karşımıza çıkan bu yapımlar arasında, bazıları gerçekten de son derece ilginçtir. Senaryoları ilgi çekici görünse de, izledikçe sinemaseverlerin merakını artıran ve onları içine çeken bu filmler, sıkılanlar için adeta bir kurtuluş noktasıdır. Çünkü bu yapımlar, ilginçlikleriyle izleyicinin dikkatini çekerken, aynı zamanda son derece sürükleyici bir deneyim sunmaktadır. İşte siz değerli izleyicilerimiz için derlediğimiz, birbirinden ilginç 10 Japon filmi.
Tokyo'da utangaç bir öğrenci olan Kaneki Ken, Kamishiro Rize adında gizemli bir kızla tanışır. Bir gün, ıssız bir parkta Rize'nin gerçek yüzüyle karşılaşır; o, et yiyen bir hayalet gibi ona saldırır. Kaneki, korkuyla kaçmaya çalışır, ancak bu olayın ardından Rize'nin aslında bir hayalet olduğunu öğrenir.
Bu korkutucu deneyimin ardından Kaneki, barışçıl hayaletlerden oluşan bir grupla tanışır ve onlarla birlikte yeni bir yaşam kurmaya çalışır. Hayaletlerle olan dostluğu, ona farklı bir bakış açısı kazandırır ve bu yeni dünyada yer edinmeye çabalar. Ancak, bu huzurlu yaşamları, Ghoul Bölümü'nden gelen iki acımasız polis memurunun peşlerine düşmesiyle tehdit altına girer.
Ghoul Bölümü'ndeki bu sert polisler, Kaneki ve arkadaşlarını asla rahat bırakmaz. Onların sürekli takibi, Kaneki'nin ve yeni dostlarının hayatını zorlaştırırken, hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kalırlar.
Sebastian, Tokyo'da bir iş seyahatinde bulunuyor. Yakışıklılığı ve bakımlı görünümüyle dikkat çeken Sebastian, Japonya'da başarılı bir şekilde faaliyet gösteren Brooklyn'in en iyi erkek bakım markasını temsil ediyor. Ancak işlerinin yolunda gitmesine rağmen, içinde hafif bir melankoli barındırıyor. Ayrıca otelde karşılaştığı güzel ve gizemli kadın Claire'e karşı da derin bir hayranlık besliyor. İkisi de birbirlerine doğru bir çekim hissediyorlar.
Bu iki yabancı arasında güçlü bir çekim var. Tokyo'nun kalabalık sokaklarında, birbirlerine doğru adım adım yaklaşırken, aralarındaki bağ giderek derinleşiyor. İki Amerikalı olarak, farklı bir ülkede karşılaştıkları bu durum, onları beklenmedik bir şekilde birbirlerine yaklaştırıyor.
Ve böylece, yabancı bir şehirde seyahat eden bu iki kişi arasında tutkulu ve olaylarla dolu bir akşam başlıyor. Ancak her şey göründüğü gibi değil; aralarındaki çekim ve yaşananlar, her ikisinin de geçmişleriyle ilgili sırları ve karmaşık duyguları barındırıyor.
Yoshimi, karmaşık bir boşanma sürecinin son aşamalarında, kendisi ve kızı için yeni bir yaşam inşa etmeye çalışmaktadır. Ancak, tek ebeveyn olmanın zorlukları ve sürekli velayet sorumluluğu, taşındıkları dairedeki gizemli su akıntıları ve küçük bir kızın hayaletinin varlığıyla daha da karmaşık hale gelir. Zorlu yaşam mücadelesinin yanı sıra, Yoshimi’nin kızıyla ilgilenmesi gereken sorumlulukları da giderek artmaktadır. Peki, bu zorlu yolda onu neler bekliyor? Acaba, başındaki dertlerden kurtulmayı başarabilecek mi?
Iwo Jima, Amerika Birleşik Devletleri ordusu ile Japonya'nın ana toprakları arasında stratejik bir konumda bulunmaktadır. Bu nedenle, Japon İmparatorluk Ordusu, adanın düşmesine ve böylece Japonya'nın işgaline zemin hazırlayacak bir üs haline gelmesine engel olmak için büyük bir çaba içindedir. General Tadamichi Kuribayashi, adadaki Japon güçlerinin liderliğini üstlenir ve yaklaşan saldırıya karşı hazırlık yapar. Ancak General Kuribayashi, geleneksel savunma taktiklerini benimsemeyen bir yaklaşım sergilemekte ve bu durum, astları arasında huzursuzluk ve direnişin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Saigo ve arkadaşları, bu zorlu çatışmanın kaçınılmaz olduğunu bildiklerinden, hayatta kalma mücadelesi vermeye çalışmaktadırlar.
Japonya'nın savaş lordu Hidetori Ichimonji, emeklilik dönemine girdiğinde imparatorluğunu üç oğluna paylaştırma zamanının geldiğine karar verir. En büyük ve ortanca oğulları Taro ve Jiro, bu karara katıldıklarını belirtir ve babalarına, hayatlarının geri kalanında ona destek olacaklarına dair söz verirler. Ancak en küçük oğlu Saburo, bu duruma katılmamakta ve üç kardeşin birlikte kalacağına dair bir inanç taşımaktadır. Oğlunun bu cesur çıkışı karşısında rahatsız olan Hidetori, Saburo'yu sürgüne göndermeye karar verir. Savaş lordu geri çekilmeye başladığında, en büyük iki oğlunun bencil davranışlarını ve verdikleri sözleri tutmaktaki isteksizliklerini hızla fark eder. Bu durum, aralarında bir çatışmaya yol açar ve yalnızca sürgündeki Saburo, durumu kurtarabilecek tek kişi olacaktır.
1999 yılında, Janjira Nükleer Santrali'nde, Joe Brody'nin rehberlik ettiği Sean Boswell adında bir Amerikalı genç, okulda yalnızlık çekmektedir. Bir gün, bir rakibine yasadışı bir sokak yarışında meydan okur ve yarışın sonunda arabayı kazanır. Hapse girmemek için, askerde olan babasıyla birlikte Tokyo'ya gitmek zorunda kalır. Tokyo'ya vardığında, şehrin yeraltı dünyasında yarışmanın yeni, eğlenceli ama bir o kadar da tehlikeli bir boyutunu keşfeder. Bu yeni deneyim, hayatını köklü bir şekilde değiştirir.
Tokyo sokaklarında bir sokak yarışı sırasında, Sean sevdiği bir kadınla tanışır. Onu kazanmak için, bu tehlikeli yarış dünyasında mücadele vermek zorundadır. Sean, hem aşkı hem de saygıyı kazanmak için tüm yeteneklerini ortaya koyarak, zorlu bir yolculuğa çıkar.
Film, iblisler ile Oni arasında patlak veren bir çatışmayla başlar. Bu durum, samuraylar tarafından hoş karşılanmaz ve samuraylar, yerel tapınağı yok etmek için son bir hamle yapmaya hazırlanır. Hikaye, daha sonra Japonya'nın 1.200 yıllık geçmişine, Heian dönemine odaklanan utangaç bir genç olan Jun Tendo'ya kayar. Jun, insanlarla Oni arasındaki savaşı sona erdirmek için ejderha Yamata no Orochi'den yardım almak zorundadır. 15 yaşındaki bu genç, insanlarla iblisler arasındaki çatışmayı sonlandıran bir kurtarıcı olarak beklenmedik bir kaderle 1.200 yıl geriye gider.
1999 yılında, Janjira nükleer santrali, yöneticisi Joe Brody ve eşi Sandra da dahil olmak üzere birçok kişinin gizemli bir şekilde kaybolmasıyla birlikte yok oldu. Yıllar sonra, ABD Donanması'na ait bir Mühimmat Destroyeri, Joe'nun oğlu Ford'un, gerçeği bulma takıntısıyla hareket eden babasına yardım etmek üzere Japonya'ya gitmesini gerektirir. Bu yolculuk sırasında baba ve oğul, felaketin ardındaki gizli nedenleri keşfederler. Bu süreçte, tüm insanlık için büyük bir tehditin yeniden uyanışına tanıklık ederler ve başka bir yerde gizli bir uyanışın etkileri de artar.
Büyük bir ilgiyle karşılanan animasyon filmi Sing, antropomorfik hayvanların yer aldığı bir evrende geçiyor. Filmde, koala Buster Moon'un sahip olduğu bir tiyatro var ve Buster, çocukken babasının onu ilk müzikaline götürmesinden bu yana sahne sanatlarına büyük bir tutku besliyor. Ancak, banka temsilcisi Judit'in getirdiği mali sıkıntılar sonrasında, Buster, zengin arkadaşı Eddie'ye 1000 dolarlık bir şarkı yarışması düzenleyeceğini söyler. Fakat Buster'ın asistanı Bayan Crawly, yanlışlıkla bu rakama iki sıfır ekleyerek 100.000 dolara dönüştürür. Sonuç olarak, el ilanları Buster'ın ofisinden şehrin sokaklarına doğru uçuşa geçer.