Sıcak Saatler Yaşamanızı Sağlayacak Filmler

15 yaşındaki Adele, hayatın henüz kapılarını aralamaya başladığı bir dönemde, çevresindeki birçok şeyin doğru olduğuna inanıyor. Bu inançlardan biri de, Adele’in bir kız olduğu ve kızların yalnızca erkeklerle birlikte olacağı düşüncesidir. Ancak bir gün, masmavi saçlarıyla dikkat çeken Emma adında bir kızla karşılaşması, Adele’in bazı ön yargılarının sorgulanmasına neden olacaktır. Ergenliğin getirdiği zorluklarla başa çıkmaya çalışan Adele, Emma ile kurduğu yakın ilişki nedeniyle etrafındaki insanların ilgisini üzerine çekmiştir. Tüm bu olaylara rağmen, insanlarla olan ilişkilerinde sorunlar yaşasa da, Adele bu durumu pek de önemsememektedir. Adele, hayatının bu karmaşık döneminde, kendini keşfetme yolculuğuna çıkarken, Emma ile olan etkileşimi ona yeni bir perspektif kazandırır. Kızların sadece erkeklerle birlikte olabileceği düşüncesinin ötesine geçerek, farklı bir dünyaya adım atar. Emma’nın varlığı, Adele’in içsel çatışmalarını daha da derinleştirirken, aynı zamanda kendini ifade etme biçimini de etkiler. Bu süreçte, çevresindeki insanların yargılarına karşı duyarsız kalmayı öğrenir ve kendi kimliğini bulma yolunda ilerlemeye devam eder. Adele’in hayatındaki bu değişim, sadece Emma ile olan ilişkisiyle sınırlı kalmaz; aynı zamanda ergenliğin getirdiği duygusal dalgalanmalarla da şekillenir. İnsanlarla olan iletişiminde yaşadığı zorluklar, onu daha da içe kapanık hale getirse de, Emma ile olan bağı, ona cesaret ve özgüven kazandırır. Adele, bu yeni deneyimlerin ışığında, kendini daha iyi tanımaya ve kabul etmeye başlar. Kendi kimliğini bulma yolculuğunda, Emma’nın varlığı ona ilham verir ve hayatının akışını değiştirecek bir dönüm noktası olur.

17 yaşındaki Amerikan-İtalyan genç Elio Perlman, 1983 yazını ailesiyle birlikte İtalya'nın kuzeyindeki bir villada geçirmektedir. Klasik müziğe olan ilgisi ve kitap okuma tutkusuyla öne çıkan Elio, aynı zamanda arkadaşı Marzia ile flört etmektedir. Son derece kültürlü bir ailede büyüyen Elio, yaşıtlarına göre olgun bir tavır sergilemekte ve entelektüel bir kişilik geliştirmektedir. Ancak, genç adamın henüz keşfetmediği birçok şey vardır ve bu keşifler çok geçmeden başlayacaktır. Bir gün babasının yanında staj yapan Oliver adında bir gençle tanışması, Elio'nun hayatında köklü değişikliklere yol açacaktır. Elio'nun yaz tatili, sakin ve huzurlu bir ortamda geçerken, Oliver'ın gelişiyle birlikte her şey farklı bir boyut kazanır. Elio, Oliver'ın karizmatik ve özgüvenli tavırlarına hayran kalır. İkisi arasında gelişen dostluk, Elio'nun içsel dünyasında yeni duyguların uyanmasına neden olur. Bu süreçte, Elio'nun kendini keşfetme yolculuğu başlar ve hayatının en önemli deneyimlerinden birini yaşamaya hazırlanır. Oliver, Elio'nun hayatına sadece bir stajyer olarak değil, aynı zamanda onun duygusal ve cinsel kimliğini keşfetmesine yardımcı olacak bir figür olarak girer. Elio, Oliver ile geçirdiği zaman boyunca, aşkın ve tutkunun ne demek olduğunu anlamaya başlar. İkili arasındaki çekim, Elio'nun içsel çatışmalarını derinleştirirken, aynı zamanda ona yeni bir perspektif kazandırır. Bu yaz, Elio için sadece bir tatil değil, aynı zamanda kendini bulma ve aşkı deneyimleme fırsatı olacaktır. Oliver ile olan ilişkisi, Elio'nun hayatında unutulmaz bir iz bırakacak ve onu derinden etkileyecektir.

Lee adındaki genç kadın, son zamanlarda erkek arkadaşı Peter ile olan ilişkisini oldukça sıradan bulmaya başlamıştır. İkili arasındaki bağın monotonlaştığını düşünen Lee, bu durumun cinsel yaşamlarına da olumsuz yansıdığını fark eder ve artık bu durumu değiştirmek için bir umut taşımaya başlar. Genç kadının bu değişim isteği, yeni bir işte çalışmaya başlamasıyla birlikte farklı bir boyut kazanacaktır. Lee, E. Edward Grey adında başarılı bir avukatın yanında sekreter olarak işe başladığında, kısa süre içinde bu avukatla beklenmedik bir yakınlık kurar. Bu gelişme, Lee’nin hayatında yeni bir dönüm noktası olur ve kendisini gerçek anlamda bulduğunu düşünmeye başlar.

1935 yılının sıcak bir yazında, varlıklı bir aileye mensup 13 yaşındaki Briony Tallis, büyük bir evde yaşamaktadır. Ancak, kısa bir süre içinde birçok insanın hayatını olumsuz etkileyecek bir olayın tetikleyicisi olacaktır. Bir gün, ablası Cecilia ile evin hizmetçisinin oğlu Robbie Turner’i beklenmedik bir durumda gören Briony, bu durumu yanlış bir şekilde yorumlayacaktır. Ablası ve Robbie arasındaki masum bir flörtü, yeteneğiyle birlikte resmetmeyi başaran Briony, olayların çarpıtılmasına yol açacaktır. Fakat yıllar sonra, bu karanlık duygularla dolu çizimden dolayı derin bir pişmanlık hissedecektir.

Meksika'da yaşayan 17 yaşındaki iki dost, Julio ve Tenoch, bir gün beklenmedik bir maceraya atılmaya karar verirler. Hayal ettikleri bir kumsala doğru, geriye bakmadan özgürce yola çıkan bu iki genç, yalnız olmayacaklardır. Kendilerinden daha büyük olan Luisa adındaki bir kadını da yanlarına alarak, son derece alışılmadık bir yolculuğa çıkan Julio ve Tenoch'u, bu serüvende hayatlarının en farklı deneyimleri beklemektedir. Luisa ile geçirdikleri zaman diliminde, Julio ve Tenoch, bulundukları dünyayı, kendilerini ve birbirlerini daha derinlemesine keşfetmeye başlarlar. Henüz farkında olmasalar da, bu yolculuk, onların hayatlarının en keyifli deneyimlerinden birine dönüşmek üzeredir. İki arkadaş, bu süreçte hem kişisel hem de duygusal olarak büyüme fırsatı bulacaklardır.

İkinci Dünya Savaşı'nın son dönemlerinde zorlu bir süreçten geçen Mr. Yee adındaki bir politikacı, iş yaşamında ciddi sıkıntılarla boğuşmaktadır. Bu zorlu koşullar, aynı zamanda özel hayatını da olumsuz etkilemiştir. Duygusal bir karmaşa içinde kaybolan Mr. Yee, son zamanlarda karısının yakın bir arkadaşıyla tutkulu bir ilişki yaşamaktadır. Gün geçtikçe hayatının daha da karmaşık bir hale geldiğini hisseden Mr. Yee, asıl tehlikeyle yüzleşmek üzere olduğunu fark eder. Çünkü Mr. Yee, hayatını büyük ve riskli bir oyunun içinde sürdürdüğünü düşünmektedir. Ancak bu yasak aşkı, beklenmedik bir cinayet olayıyla birlikte daha da karmaşık bir duruma dönüşmek üzeredir. Bu olay, Mr. Yee’in hayatını altüst edecek bir dizi gelişmenin başlangıcını işaret etmektedir.

1950’li yılların New York’unda yaşayan Carol adında genç bir kadın, çevresindekilerin hayranlıkla baktığı bir yaşam sürmektedir. Sosyetenin önde gelen isimlerinden biri olan Carol, son zamanlarda kocasından boşanma sürecine girmiş ve kızının velayetini almak için mücadele etmektedir. Diğer yandan, Therese henüz genç ve hayatının en güzel döneminde olan bir kadındır. Bir butikte çalışan Therese’in günleri, sıradan ve huzurlu bir şekilde geçmektedir. Ancak Carol ile yollarının kesişmesi, her şeyin seyrini değiştirecektir. Şükran Günü’nde yalnız kalmak istemeyen Carol, Therese’i aniden bir yolculuğa davet eder. Bu beklenmedik davet, ikilinin hayatında yeni bir sayfa açar. Kısa bir süre içinde, aralarındaki bağ derinleşir ve birbirlerine aşık olurlar.