Mutlaka İzlenmesi Gereken 10 Fantastik Film

"Errementari: The Blacksmith and the Devil", bir demircinin Şeytan ile olan mücadelesini konu alan eski bir hikayenin modern bir yorumudur. Bu öyküde, Seppä adındaki demirci, iblisi yakalayarak kasaba halkının meraklı bakışlarından uzak bir yaşam sürmektedir. Ancak, umutsuz bir durumda olan küçük bir kız olan Usue, yanlışlıkla bir iblis ile karşılaşır ve onu serbest bırakana kadar her şey yolunda gitmektedir. Demirci, serbest kalan iblis ile yüzleşmek zorunda kalır; ancak bu durumu kabullenmek, uygulamaktan çok daha kolaydır. Zira o, kaybolan Usue’yi aramak için gelen bir linç çetesinin lideri konumundadır. Bu durum, onun için hem bir mücadele hem de bir sorumluluk haline gelir.

Tobias ve Elin, kızlarıyla birlikte bir partiye katılırlar. Partide sunulan yiyecekler, Elin'in alerjik bir tepki vermesine yol açar ve bu durum hastaneye kaldırılmalarına neden olur. Ertesi gün, kızları Maja'nın doğum günü kutlanacaktır. Ailesi, ona sürpriz yapmak için hazırlık yaparken, Maja'yı sabah uyandıklarında ölü bulurlar. Bu trajik olayın üzerinden üç yıl geçmiştir ve Tobias ile Elin, tatil için kamp yapmaya karar verirler. Kamp alanını kurduktan sonra her şey normal görünse de, sabah uyandıklarında karşılaştıkları tuhaf bir durum, ikisinin de ölümüne sebep olur. Ancak ertesi sabah, yine aynı manzarayla uyanırlar ve yaşadıkları olaylar tekrar tekrar ölümle sonuçlanır; sanki bir tuzağa düşmüşlerdir… Tobias ve Elin, kızlarıyla birlikte katıldıkları bir parti sonrasında beklenmedik bir olayla karşılaşırlar. Partideki yiyecekler, Elin'in alerjik bir reaksiyon göstermesine neden olur ve bu durum hastaneye kaldırılmalarına yol açar. Ertesi gün, Maja'nın doğum günü kutlaması için aile, ona sürpriz hazırlıkları yaparken, sabah uyandıklarında Maja'yı ölü bulurlar. Bu olayın üzerinden tam üç yıl geçmiştir ve Tobias ile Elin, bir tatil planı yaparak kamp yapmaya karar verirler. Kamp alanını kurduktan sonra her şey normal görünse de, sabah uyandıklarında karşılaştıkları garip bir durum, ikisinin de ölümüne neden olur. Ancak ertesi sabah, yine aynı manzarayla karşılaşırlar ve yaşadıkları olaylar tekrar tekrar ölümle sonuçlanır; sanki bir döngüye hapsolmuşlardır…

Fantastik korku filmi "The Mortuary Collection", dört farklı korku hikayesinden oluşmaktadır. Film, 1950'lerde bir kadının banyosunda korkunç bir varlıkla karşılaşması ve bu varlıkla mücadelesiyle başlar. Ardından, hikaye yeni bir konuya geçiş yapar. 1960'larda, ilişkiler kurmak için çeşitli yöntemler deneyen bir gencin öyküsünü anlatan film, zamanla 10 yıl ileriye atlar ve 1970'lerde, karısı hakkında zor bir karar vermek zorunda kalan bir adamın hikayesini sunar. Bu bölümün ardından, film 1980'lere geçerek son hikayeyi izleyiciye aktarır ve nihayetinde tüm hikayeleri birbirine bağlar.

Camelot'un sona ermesiyle birlikte, Arthur derin bir depresyona sürüklenir ve tahtını terk eder. Arthur'un eski dostu ve yoldaşı Lancelot, Camelotlu Maleagant'ın etkisi altına girerek, acımasız bir şekilde Arthur'un eski arkadaşlarını ve müttefiklerini avlamaya başlar. Bir intihar girişiminin ardından, annesinin Tintagel'deki evinde uzun bir süre ölümle pençeleşen Arthur, Lancelot'un öfkesinden kaçmak için kötü niyetli Venec'in yardımıyla eski Roma'daki evinden kaçar. Zamanla sağlığına kavuşur ve ilk eşi Akonia'nın yanında yaşamaya başlar. Bu süreçte, Logres krallığı Lancelot'a karşı direniş gösterirken, Arthur'un geri dönüşünü sabırsızlıkla beklemektedir.

Pinky, başkalarının enerjisini algılama yeteneğini keşfettiğinde, insanları gerçek halleriyle görmeye başlar. Bu durum, yaşam ve bekaret kaybını daha da ilginç hale getirir. Hikaye, enerji vampirleri ve enerji okuyucuları dünyasında bir yolculuğa çıkarken yoğunlaşır. Şehvetler, korkular, içsel şeytanlarımız ve belki de en büyük korkumuz olan ilişkilerle yüzleşmeye davet edildiğimizde, insan deneyimini yeni bir perspektiften keşfetme fırsatı buluyoruz. Bu anlatım, sadece kahkahalarla gülmenizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda insanların içine girdiği durumlara da derin bir bakış sunacaktır.

Gato, genç bir kız olan Emma ve birkaç arkadaşıyla birlikte, telefon ve internetin ulaşmadığı izole bir çiftlikte yaşamaktadır. Ancak meraklı yapısıyla tanınan Emma, bir cep telefonunu bulup etkinleştirir ve böylece dış dünyaya açılır. Bir saat sonra, çiftlikten kaçma kararı alır. Gato, 17 yıl önce bir tarikatın içine çekilen eski dostu Sombra ile birlikte bir maceraya atılmak zorundadır. Aynı örgüt tarafından kan ritüeli için kaçırılan Emma’yı kurtarmak için birlikte hareket etmeleri gerekmektedir. Gato, genç kız Emma ve küçük bir grup, telefon ve internetin olmadığı bu uzak çiftlikte yaşamaktadır. Ancak Emma’nın merakı, bir cep telefonunu bulup etkinleştirmesiyle birlikte her şeyi değiştirir…

Javi, sıradan bir yaşam süren normal bir gençtir. Sara'nın dikkat çekici bir özelliği olmaması oldukça yaygındır. Javi'nin tek ilgi alanı, edebi bir vampir hikayesi olan HollyBlood'dır. Javi, Sara'ya olan hislerini açığa vurma konusunda kararlıdır; ancak bir dizi beklenmedik olay ve yanlış anlamalar, Sara'nın Javi'nin doğaüstü bir vampir olduğuna inanmasına yol açar. İkili, sınıf arkadaşlarıyla birlikte, lisede gizlenmiş eski ve karanlık bir tehdit ile yüzleşmek zorunda kaldıklarında durum daha da karmaşık hale gelir.

Mona Lisa Lee, bir akıl hastanesinde tutulan genç bir kızdır. Ancak, Mona Lisa Lee'nin akıl sağlığı yerinde değildir; asıl mesele, onun güçlü psişik yeteneklere sahip olmasıdır. Bu nedenle, onu kontrol altında tutmak amacıyla hastanede tutulmaktadır. Mona Lisa, kendisine kötü davranan veya rahatsız eden kişilere karşı sürekli bir şekilde intikam alıyor ve onları incitiyor. Bir gün, beklenmedik bir olay gerçekleşir ve Mona Lisa Lee, akıl hastanesinden kaçar. Artık New Orleans sokaklarında yeni bir yaşam kurmaya karar verir. Bu kaçış, onun için bir özgürlük ve yeni bir başlangıç anlamına gelmektedir.

"Brass Teapot" adlı çizgi roman serisinden uyarlanan film, zor ekonomik koşullar altında yaşayan genç bir çiftin hikayesini konu alıyor. John ve Alice, hayatlarını değiştirecek kadar büyük bir servet kazandıran gizemli bir pirinç çaydanlığı keşfettiklerinde, bu çaydanlığın gerçek gücünü anlamak için ne kadar ileri gideceklerine karar vermek zorundadırlar. Birbirine aşık olan Alice ve John, iş dünyasında kendilerine yer edinmeye çalışırken, John'un çalıştığı şirketteki işten çıkarmalar sonucunda işini kaybetmesiyle zorlu bir döneme girerler. Çift, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışsalar da, maddi sıkıntılar her ikisi için de büyük bir sorun haline gelir.

Boş bir çöl otoyolunda, geçmişlerinden kaçan iki adam, yorgun gezginler, bir sonraki konserin peşinde koşan bir grup, eve dönen bir adam ve tatilde kaybolmuş kız kardeşini arayan bir erkek kardeş bir araya gelir. Bu farklı yaşamlar, açık havada en kötüleriyle yüzleşmek zorunda kalırken, korkular ve karanlık sırlarla dolu bir hikaye ortaya çıkar. "Southbound" filmi, bu insanların birbirleriyle olan karmaşık bağlarını keşfederken, izleyiciyi derin bir korku ve pişmanlık yolculuğuna çıkarıyor. Farklı geçmişlere sahip olan bu karakterler, çölün ortasında birbirleriyle kesişen yollarında, içsel çatışmalarını ve geçmişle yüzleşmelerini sağlamak zorundadır. Her biri, kendi korkularıyla ve sırlarıyla yüzleşirken, bu yolculukları onları beklenmedik bir şekilde bir araya getirir. "Southbound", bu karmaşık ilişkilerin ve içsel mücadelelerin derinliklerine inerek, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunar.