Korku Filmlerinde Yerli Yapımlar

Miraç, 35 yaşında, dini inançlarına son derece bağlı bir medyumdur. Küçük yaşlarda ailesini bir trafik kazasında kaybettikten sonra yalnız kalmış ve babaannesi Döne’nin yanına yerleşmek zorunda kalmıştır. Ancak Döne, kötü niyetli büyüler yaparak Ummar adında bir cinle işbirliği yapmaktadır. Bu durum, Miraç üzerinde derin bir etki bırakır ve büyülerin karanlık dünyasında büyüme fikri onu rahatsız eder. Babaannesinin gölgesinde kendi inançlarını ve yaşam felsefesini bulmaya çalışan Miraç, zamanla Döne'nin uygulamalarına karşı durmaya karar verir. Tolerans gösterdiği bu ortamdan kaçış yolları aramaya başlar. Nihayetinde, içsel huzurunu bulmak amacıyla İstanbul'a yerleşmeye karar verir.

Genç bir kız, annesinin doğaüstü güçler tarafından acımasızca katledilişine tanıklık eder. Bu yıkıcı olayın ardından, hayatı karanlık ve tuhaf olaylarla sarsılmaya başlar. Gece olunca, esrarengiz hayaletlerin varlığını hissetmeye başlar ve etrafındaki dünya bir kabusa dönüşür. Umutsuzluk içinde bir çıkış yolu ararken, benzer bir travmayı yaşamış bir doktorun yardım teklifine ulaşır. Doktor, kızın yaşadığı korkunç olayların kökenini araştırmak üzere görevlendirilir. Ancak, derinlemesine yapılan incelemeler, hem kızı hem de doktoru beklenmedik ve dehşet verici sırların içine sürükler.

Küçük bir kız, ailesinin yaşadığı evde kötü bir ruhun varlığıyla huzursuz edilmeye başlar. Evin her köşesinde ruhun etkisi hissedilir; kapılar aniden çarpar, eşyalar yere devrilir ve geceleri kabus dolu uykularla uyanır. Aile üyeleri ardı ardına talihsizliklerle karşılaşır ve her şey giderek daha da kötüleşir. Ancak zamanla, kaybolmuş bir karakter, yani ailenin eski bir dostu, geri döner. Bu eski dost, kötülüğün izini sürerek ve ruhun geçmişini araştırarak, ailenin yaşadığı karanlık döngüyü kırmak için harekete geçer. Eski dost, uzun ve zorlu bir mücadeleye girişir. Bu süreçte, geçmişin gizemlerini gün yüzüne çıkarırken, ailenin kötü kaderinden kurtulmalarına yardımcı olabilmek için elinden geleni yapar. Kötülüğün kaynağını bulmak ve ruhun neden bu kadar huzursuz olduğunu anlamak için derinlemesine bir araştırma yapar. Aile, eski dostlarının desteğiyle birlikte, karanlık güçlerle yüzleşmeye ve özgürlüklerini yeniden kazanmaya çalışır.

Bir grup botanikçi araştırma görevlisi, nadir ve yaşlı bir çınar ağacını keşfetmek amacıyla yola çıkarlar. Uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından, tesadüfen karşılaştıkları küçük bir köyde, umutla araştırmalarına başladıkları bir ağaçla karşılaşırlar. Ancak bu ağaç, yalnızca bir bitki türü olmanın ötesinde, köyün tarihi ve kültürel hafızasını temsil eden bir varlık olarak önlerine çıkar. İncelemeye başladıklarında, ağacın köklerinin köyün derinliklerine uzandığını ve eski bir efsanenin merkezinde yer aldığını keşfederler. Zamanla, ağacın etrafında gelişen olaylar ve köylülerin anlattığı mistik hikayeler, botanikçileri derin bir gizemin içine sürükler. Yasaklı Köy Film, Gaffar ve ailesinin huzurlu bir tatil için gittikleri köyde yaşadıkları korkutucu olayları konu alıyor. Başlangıçta, köyün sessiz ve sakin atmosferi onlara rahatlatıcı bir his vermiş gibi görünse de, kısa süre içinde Gaffar, burada garip ve rahatsız edici olayların meydana geldiğini fark eder. Köyün eski efsanelerine göre, şeytanların etkisi altında olduğu söylenen bu yer, aileyi hızla içine çekmeye başlar. Gaffar’ın araştırmaları, köyün derinliklerinde bir zamanlar karanlık güçlerin var olduğuna dair izler bulmasına yol açar. Aile üyeleri, her geçen gün artan korkunç olaylarla yüzleşmek zorunda kalırken, köy halkının da karanlık sırlarını gün yüzüne çıkarırlar. Şerr-i Cin, evli ve çocuklu bir kadının hayatının en karanlık dönemini yaşadığı bir süreçte Allah’a olan inancını kaybetmesini anlatıyor. Üzüntüleri ve zorlukları o kadar ağırlaşmıştır ki, Tanrı'ya olan bağlılığı sarsılır. İçsel boşluğu ve yalnızlığı içinde, karanlık bir gücün cazibesine kapılır. Bir gün, güçlü bir cin kabilesinin üyesi olan Ziffar adındaki cin kadınıyla tanışır. Ziffar, kadının umutsuzluğundan faydalanarak onu kendine bağlar. Cin kadının etkisiyle, kadın tamamen farklı bir dünyaya adım atar ve içsel mücadelesi, Ziffar'ın karanlık yönüyle birleşir. Bu yeni bağ, kadının hem ruhsal hem de manevi dünyasını derinden etkiler ve onu daha önce hiç deneyimlemediği bir karmaşıklığa sürükler. Üç Harfliler 4: Beddua, gökyüzüne yükselen lanetli bir kılıcın kara bulutlar arasında kaybolarak hedefini aramasını anlatıyor. Melek, Burcu, Eda ve Ayla, lise yıllarının ardından dostluklarını koruyan dört yakın arkadaştır. Ancak hayatlarının akışı, Havel adında gizemli bir şaman kadınla tanıştıklarında köklü bir değişime uğrayacaktır. Havel'in esrarengiz varlığı, onların bilinmeyen sırları keşfetmelerine ve karşılaştıkları güçlerle yüzleşmelerine neden olur. Bu karşılaşma, dostluklarını test ederken, onları bambaşka bir yolculuğa sürükleyecek. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak; geçmişin gölgeleri ve geleceğin bilinmeyenleri, hayatlarını sonsuza dek değiştirecek. Üç Harfliler 5: Adak, Salih'in ormanda ava çıktığı sırada, arkadaşının tüfeğinden çıkan kurşunlarla ağır yaralanmasını konu alıyor. Beyninde birkaç kurşunla yaşamaya mahkum kalan Salih, hem maddi hem de manevi açıdan büyük bir yardıma ihtiyaç duyar. Başta, Salih'e her türlü desteği vereceğini vadeden Metin, durumu daha da karmaşık hale getirir. Metin, bir süre sonra Salih'in kız arkadaşı Sermin ile nişanlanır ve Salih'i bu zor durumda yalnız bırakmaya karar verir. Salih, çaresizlik içinde, annesiyle baş başa kalır. Bu ani ve acımasız değişim, Salih'in iyileşme sürecini daha da zorlaştırır. Kendisini hem fiziksel hem de duygusal olarak desteklemeye çalışırken, hayatının büyük bir kısmı Metin ve Sermin'in ihmali nedeniyle daha da karmaşık hale gelir. Haile II: Var mı, Yok mu?! Ellen Kara, geçmişte işlediği korkunç günahlarla kendi karanlık tarihine mahkum olmuş bir kadındır. Bir gün, perili bir evde uyanır ve kendisini eski anılarıyla yüzleşmeye zorlanmış olarak bulur. Bu ev, adeta geçmişinin bir yansıması gibi, her köşesinde Ellen'ın suçlarının yankılarını taşır. Kapılar ve pencereler, geçmişte yaptığı kötülüklerin anılarını geri getiren hayaletler gibi, ona sürekli olarak eski hatalarını hatırlatır. Ellen, her anısını tekrar tekrar yaşarken, cezasının ne kadar ağır olduğunu derinden hisseder. Geçmişin hayaletleri, onun huzur bulmasına izin vermemek için her fırsatı değerlendirir.